İPUCU #34: Yoksa Ödüllendirme Sistemlerimiz İnsan Odaklı Değil Mi?

İPUCU #34: Yoksa Ödüllendirme Sistemlerimiz İnsan Odaklı Değil Mi?

03/03/2020 | Azor Brand & People Solutions
Tahmini Okunma Süresi: | Kelime

Ödüllendirme mekanizmaları, yöneticilerin çalışanlarını cesaretlendirme yolunda üzerine en çok kafa yordukları başlıklardan biri olabilir. Bu konu üzerine düşünülürken de elbette insan odaklı bir yaklaşım sergileniyor. Ancak, bilimin gelişmesiyle bunun yeterli olmadığını görüyoruz. Araştırmalar, ödüllendirme süreçlerinin tam anlamıyla insan odağında tasarlanamadığını ortaya koyuyor.

MAYMUNLAR, ÖDÜLLENDİRME VE DOPAMİN

Bu konuda bizleri en çok besleyen araştırmalardan biri, maymunların ödül mekanizmalarına dopamin hormonu ile verdikleri tepkileri analiz etmeyi amaçlıyordu. Kısa bir hatırlatma yapalım; dopamin insanın hayatta kalma süreçlerini destekleyen olumlu hormonlardan biri. Bir şeyi tamamladığımız veya bir şeye ulaştığımız anda salgıladığımız bu hormon insanın ödüllendirilmesi durumunda da aktive olabiliyor.

Araştırmanın sistematiği en basit haliyle şu şekilde: Maymunlara bir görev veriliyor ve bunu başarmaları durumunda ıspanak yaprakları ile ödüllendiriliyorlar. İlerleyen süreçte ise bu ödül daha iştah açıcı olan meyve suyu ile değiştiriliyor. Maymunlar, bu gelişmeye daha yüksek dopamin oranı ile karşılık veriyor. Diğer bir deyişle, bu görevi hayata geçirme deneyimindeki hazları artıyor ve beyinleri bu süreci göreceli olarak olumlu kodluyor.

Ancak, araştırmacılar maymunların dopamin seviyeleri ile ilgili bir şey fark ediyorlar. Zaman içerisinde, deneklerin meyve suyuna verdiği yüksek dopamin oranı düşmeye başlıyor. Hal böyle olunca, meyve suyunu geri çekmeye ve farklı bir ödül bulana kadar ıspanak yaprakları ile deneye devam etmeye karar veriyorlar.

Sonuç ne oluyor dersiniz?

Meyve suyuna karşı olumlu tepkileri düşmeye başlayan maymunlar, bu ödülün ellerinden alındığını ve karşılarında tekrar ıspanak yapraklarını görünce bunları çığlıklar atarak araştırmacılara fırlatmaya başlıyorlar.

KENDİMİZE SORMAMIZ GEREKEN SORULAR?

Bu araştırma insan hayatındaki birçok konunun cevabı niteliğinde. Mesela aşağıdaki soruların cevabını bir düşünün:

  • Hayalinizdeki arabayı almak için galeriye gidiyorsunuz. Sonunda, o aracın sahibi oluyorsunuz. Çok mutlusunuz. Peki, 3 sene sonra arabanız size aynı tarif edilemez mutluluğu veriyor mu?
  • Yeni bir işe başlayacaksınız. Heyecanınız oldukça yüksek. Ofise ilk adımınızı attığınız zamanla, üzerinden birkaç yıl geçtiğindeki halinizi karşılaştırın. Duygularınızda gibi değişiklikler var?
  • Harika bir haber aldınız ve terfi ettiniz! Hem maaşınızdaki hem de kurum içindeki etkinizdeki artış sizleri çok mutlu ediyor. Kutlamalar yapıyorsunuz. Bunun üzerinden belli bir zaman geçtiğinde pozisyonunuz ve maaşınız sizi ilk günkü kadar mutlu ediyor mu?
  • Kurumunuz ödüllendirme süreçlerinde bir yeniliğe gitti ve çalışanlarına ek faydalar sağladı. Yönetmeliği okuduğunuzda bunda bir zaman sınırı ya da ödülün kaldırılma olasılığı üzerinde duran bir madde de görmediniz. Yani, algınız bu ödülün hayatınızın değişmez bir parçası olacağını kodladı. Bu, sizin ve çalışma arkadaşlarınızın modunu yükseltti, geleceğe daha olumlu bakmanıza destek oldu. Birkaç sene boyunca bu ödüle karşı olan heyecanınız nasıl değişti? İlk günkü duygularınız muhtemelen artık yok. Sonrasında, beklenmedik bir gelişme oldu ve kriz nedeniyle tasarruf önlemleri alındı. Bu kapsamda, söz konusu ödül yürürlükten kaldırıldı. Peki şimdiki duygusal durumunuz nasıl? Maymunları ve ıspanakları hatırlayın...

 

Azor Brand & People Solutions